Tenkis Davası
Tenkis Davası ve Hukuki Niteliği
Tenkis, genel olarak “indirme, eksiltme, azaltma” anlamına gelmektedir. Miras hukuku bağlamında ise tenkis, miras bırakanın yapmış olduğu sağlar arası veya ölüme bağlı tasarruflar ile saklı payları ihlal etmesi durumunda, söz konusu tasarrufların, tasarruf özgürlüğü sınırlarına indirilmesini sağlayan bir müessesedir.
Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 560/I’de öngörüldüğü üzere, saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis, saklı payın yaptırımıdır.
Tenkis davası, hukuki niteliği itibarıyla yenilik doğuran (inşaî) bir davadır. Bu dava sonucunda verilen mahkeme kararı, miras bırakanın tasarruflarını, saklı payı aştığı ölçüde, mirasın açıldığı tarihten itibaren (geçmişe etkili olarak) kısmen veya tamamen hükümsüz kılar.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (HGK), tenkis davalarını, “miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşaî) davalardandır” şeklinde nitelendirmiştir. (Bkz. Yargıtay HGK, E.2010/1-360, K.2010/372, T.07.07.2010).
Ayrıca, tenkis kararı kişisel ve nispi niteliktedir. Bu, hükmün yalnızca davanın tarafları açısından sonuç doğurması ve dava açmayan mirasçıların bu karardan yararlanamaması anlamına gelir.
Doktrinde, tenkis davasının hukuki niteliği itibarıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 107’de düzenlenen belirsiz alacak davası olduğu da kabul edilmektedir. Zira tenkis hesabı uzmanlık gerektiren bir iş olup, davacının davanın başında ihlalin miktarını tam ve kesin olarak bilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır.
Tenkis Davası Koşulları
Tenkis davası açılabilmesi için iki temel koşulun birlikte bulunması gerekir:
- Miras Bırakanın Tasarruf Nisabını Aşması: Miras bırakanın sağlar arası ya da ölüme bağlı tasarrufları ile kanunda öngörülen tasarruf özgürlüğü sınırını (tasarruf nisabını) aşmış olması gerekir.
- Mirasçıların Saklı Paylarını Elde Edememiş Olması: Tasarruf nisabının aşılması nedeniyle mirasçıların saklı paylarının ihlal edilmiş olması gerekir. Eğer mirasçılar, temlik dışı terekeden (mevcut aktifler) saklı paylarının karşılığını alabiliyorlarsa, tenkis davası açılamaz.
Murisin Tasarruf Nisabının Hesaplanması
Tenkis davasının temelini oluşturan tasarruf nisabının (tasarruf edilebilir kısım) belirlenmesi süreci, TMK m. 507 hükmü uyarınca, terekenin miras bırakanın ölüm tarihindeki durumuna göre hesaplanmasını gerektirir.
Bu hesaplama, dört aşamalı bir süreci içerir:
Terekenin Tespiti ve Değerlemesi (Aktif ve Pasiflerin Belirlenmesi)
Tereke (bırakı, kalıt), miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla sahip olduğu ve mirasçılarına intikal edebilen mal, hak, alacak ve borçların tümüdür (TMK m. 599).
Aktiflerin Tespiti: Miras bırakanın ölüm anındaki malvarlığı değerleri (taşınmazlar, nakit paralar, alacaklar vb.) tespit edilir. Bu değerler, miras bırakanın ölüm anındaki piyasa değerleri üzerinden, gerçeğe en yakın şekilde belirlenmeli ve uzman bilirkişiler tarafından tespiti yapılmalıdır. Yargıtay kararlarında, bilirkişi incelemesinin ve detaylı hesaplamaların zorunluluğu vurgulanmıştır:
- “…Tenkisin gerekip gerekmeyeceği, gerekiyorsa ne oranda ve ne miktarda gerekeceği önceden bilinemez. Bunun için, mahkemece öncelikle tereke mal varlığı tespit edilmeli, uzman bilirkişi heyetine tenkisle ilgili ayrıntılı bir hesap yaptırılmalı,…oluşacak sonuç dairesinde tenkis talebiyle ilgili bir hüküm kurulmalıdır…”.
- “Saklı paya el atıldığından söz edilebilmesi için, terekenin bütünüyle bilinmesi ve ölüm tarihindeki değerinin objektif ölçülerle hesaplanması zorunludur. (TMK.507/1)” (Bkz. Yargıtay 2. HD, E. 2005/15954, K. 2005/13938, T. 11.10.2005).
Pasiflerin (Terekeden Çıkarılacak Değerler) Tespiti: Terekenin net değeri (net tereke) bulunurken, miras bırakanın aktif malvarlığından TMK m. 507/II’de sayılan pasifler çıkarılır. Bunlar şunlardır:
- Miras bırakanın borçları.
- Cenaze giderleri.
- Terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri.
- Miras bırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri (nafaka).
- Ana baba veya büyük ana babayla yaşayan, emeğini aileye özgüleyen ergin çocuklara ve toruna verilecek tazminat (TMK m. 507/III).
Net Terekeye Eklenecek Değerler (Farazi Aktifler): Miras bırakanın tasarruf nisabının belirlenmesi amacıyla, bazı kazandırmaların değeri, mirasın açıldığı tarihteki değeri üzerinden, farazi (varsayımsal) olarak net terekeye eklenir. Bu eklemeler şunlardır:
- Denkleştirmeye (İadeye) Tabi Kazandırmalar: TMK m. 669 vd. uyarınca iadeye tabi olan sağlar arası karşılıksız kazandırmalar.
- Tenkise Tabi Sağlar Arası Karşılıksız Kazandırmalar (TMK m. 565): Bunlar kanunda sınırlı sayıda sayılmıştır:
- Mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapılan sağlar arası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yapılan kazandırmalar ile alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi. (Eğer mirasçı, mirasın reddi veya mirastan yoksunluk gibi nedenlerle sıfatını kaybetmişse, bu kazandırmalar tenkise tabi olur.)
- Miras bırakanın, bir mirasçı miras hakkından feragat ettiğinde, feragat edene sağladığı ivazın, miras bırakanın ölümü anındaki satın alma değerine haiz olan kısmı. Bu durumda ivazın tümü hesaplamaya eklenir, ancak tenkise tabi kısım, saklı payı aşan miktar olur (TMK m. 573/I, c.2).
- Miras bırakanın, ölümünden önceki bir yıl içinde adet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu karşılıksız kazandırmalar. Bu bir yıllık süre içinde yapılan bağışlarda, miras bırakanın saklı payları ihlal kastı aranmaz (mutlak tenkis). (Bkz. Yargıtay 1.HD., E. 2017/4075, K.2018/15811, T. 20.12.2018).
- Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan sağlar arası karşılıksız kazandırmalar. Bu bentte tenkis için, miras bırakanın saklı payları zedeleme kastının (subjektif unsur) bulunduğu ispat edilmelidir. (Bkz. Yargıtay 2. HD, E. 1982/7761, K. 1982/8974, T.30.11.1982; Yargıtay 1. HD, E. 2020/3146, K. 2021/2915, T. 31.05.2021).
- Hayat Sigortası Satın Alma Bedeli: Miras bırakanın üçüncü kişi lehine yaptığı hayat sigortası sözleşmesinin satın alma değeri (ödediği primler), terekeye eklenir (TMK m. 509, 567). Sigorta alacağının kendisi tenkise tabi olmaz, yalnızca miras bırakanın ölüm anındaki satın alma bedeli terekeye artı değer olarak eklenir ve tenkise tabi olur.
- Karma Bağışlama ve Muvazaalı İşlemler: İvazlı bir sözleşmede edimler arasında açık bir nispetsizlik (objektif unsur) varsa ve bu fark karşılık sağlama amacıyla yapılmışsa karma bağışlamadan söz edilir; bu durumda tasarruf oranını aşan karşılıksız kısım tenkise tabi olur.
- Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi: Bu sözleşmeler, genellikle mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı (gizli bağış) olarak yapıldığında iptal davasına konu olurken, ivazlı olduğu kabul edildiğinde dahi, bakım alacaklısının (murisin) edimi ile bakım borçlusunun edimi arasında fahiş bir fark varsa, bu fark TMK m. 565/b.4 uyarınca tenkise tabi olabilir.
-
- Yargıtay, murisin taşınmazı temlik ederken verdiği bedellerin (paraların) mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değerinin hesaplanarak tenkise hükmedilmesini kararlaştırmıştır (Bkz. Yargıtay HGK, E.2005/2-581, K.2005/672, T.30.11.2005).
Saklı Payın ve Tasarruf Nisabının Hesaplanması
Net tereke (aktifler + farazi aktifler – pasifler) belirlendikten sonra, yasal mirasçıların TMK m. 506’da belirlenen saklı payları hesaplanır.
- Saklı Pay Oranları (TMK m. 506):
- Altsoy (Çocuklar/Torunlar): Yasal miras payının yarısı.
- Ana ve Baba: Yasal miras payının dörtte biri.
- Sağ Kalan Eş: Altsoy veya ana ve baba zümresiyle mirasçı olduğunda yasal miras payının tamamı; diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü.
Tasarruf Nisabı (Tasarrruf Edilebilir Kısım), net terekeden saklı payların toplamının çıkarılmasıyla bulunur. Net Tereke – Saklı Paylar Toplamı = Tasarruf Nisabı
Saklı Pay İhlalinin (Tecavüzün) Tespiti
Tenkis davası açılabilmesi için, miras bırakanın yaptığı kazandırmaların tasarruf nisabını aşmış olması yetmez; ayrıca mirasçıların saklı paylarını elde edememiş olması gerekir.
Tenkis miktarı hesaplanırken, mirasçının hem yasal mirasçı sıfatıyla terekeden elde ettiği değerler hem de kendisine yapılan denkleştirmeye tabi ve tenkise tabi sağlar arası/ölüme bağlı kazandırmalar hesaba katılır. Eğer mirasçı, kendisine yapılan bu kazandırmalar sonucunda saklı payının karşılığını tam olarak almışsa tenkis davası açamaz.
Tenkise Tabi Tasarruflar Ve Tenkiste Sıra
Tenkise Tabi Tasarruflar
Tenkis davasının konusunu, miras bırakanın saklı payları ihlal eden ölüme bağlı tasarrufları ile TMK m. 565’te sınırlı sayıda sayılan sağlar arası tasarrufları oluşturur.
- Ölüme Bağlı Tasarruflar: Miras bırakanın saklı payları ihlal eden tüm ölüme bağlı tasarrufları (vasiyetname veya miras sözleşmeleri) başkaca bir koşul aranmaksızın tenkise tabidir. Vasiyetnameler kayıtsız şartsız tenkise tabidir. (Bkz. Yargıtay 2. HD., E. 2006/9073, K.2007/2869, T. 27.02.2007).
- Sağlar Arası Tasarruflar: Yalnızca TMK m. 565 ve 567’de belirtilen şartları taşıyan sağlar arası tasarruflar tenkise tabidir.
Tenkiste Sıra
Miras bırakanın tasarruf nisabını aşan birden fazla kazandırması varsa, tenkis, TMK m. 570 hükmüne göre belirli bir sırayla yapılır.
- Öncelikle Ölüme Bağlı Tasarruflar: Saklı pay ihlali giderilinceye kadar tenkis, öncelikle ölüme bağlı tasarruflardan yapılır.
- Birden fazla ölüme bağlı tasarruf varsa, miras bırakanın aksi yönde bir arzusu yoksa, bunlar yapılış tarihlerine bakılmaksızın orantılı (nispi) olarak tenkise tabi olur (TMK m. 563/I).
- Orantılı tenkis, sabit tenkis oranı kavramıyla ifade edilir.
- Sağlar Arası Tasarruflar: Ölüme bağlı tasarrufların tenkisi yeterli gelmezse, sağlar arası kazandırmalara geçilir.
- Sağlar arası kazandırmalarda tenkis, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilerek (tarihe göre tenkis ilkesi) yapılır.
- Yargıtay, sağlar arası tasarrufların yapılış tarihlerinin dikkate alınmamasını bozma nedeni saymıştır (Bkz. Yargıtay 2. HD, E.2006/5762, K.2006/17883, T.19.12.2006).
- Kamu Tüzel Kişilerine Yapılan Tasarruflar: Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı ve sağlar arası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir (TMK m. 570/II).
Tenkis Davasında Yargılama Usulü Ve Süreler
Tenkis Davasının Tarafları
- Davacılar (Aktif Husumet):
- Kural olarak, saklı payı ihlal edilen saklı paylı mirasçılar (altsoy, ana ve baba, sağ kalan eş).
- Saklı paylı mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur; davayı birlikte veya ayrı ayrı açabilirler. Ancak dava açan her mirasçı için ayrı hüküm kurulmalıdır (Bkz. Yargıtay 3. HD, E. 2020/129, K. 2020/1841, T. 02.03.2020; Yargıtay 7. HD, E. 2022/5832, K. 2023/533, T. 26.01.2023).
- İstisnai olarak, Saklı Paylı Mirasçının Alacaklıları ve İflas İdaresi (TMK m. 562): Alacaklıların veya iflas idaresinin dava açabilmesi için sıkı koşullar aranır:
- Saklı paylı mirasçının tenkis davası açma hakkının bulunması.
- Saklı pay sahibi mirasçı hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunması veya iflasına karar verilmesi.
- Saklı paylı mirasçının, ihtara rağmen tenkis davası açmaması.
- Davalılar (Pasif Husumet):
- Lehine tenkise tabi kazandırma yapılan kişilerdir. Bunlar üçüncü kişi, yasal mirasçı veya atanmış mirasçı olabilir.
- Kural olarak tenkis, kazandırmanın lehdarına karşı açılır. Üçüncü kişilere karşı tenkis davası yöneltilmesi ise, kazandırmayı alan kişinin saklı payı ihlal kastıyla hareket ederek malı üçüncü kişiye devretmesi durumunda mümkündür.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
- Görevli Mahkeme: Tenkis davası, malvarlığı haklarına ilişkin bir dava olduğundan, HMK m. 2/I uyarınca, aksine bir düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. (Bkz. Yargıtay 1. HD., E.2013/5143, K.2013/5636, T.16.04.2013).
- Yetkili Mahkeme: TMK m. 576 uyarınca, mirasın açıldığı yer mahkemesi, yani miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir.
Hak Düşürücü Süreler ve Tenkis Def’i
Tenkis davası açma hakkı, TMK m. 571/I uyarınca ikili hak düşürücü sürelere bağlanmıştır:
- Bir Yıllık Süre (Öğrenme Tarihinden İtibaren): Mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl. Davalının, davacının öğrenme tarihinin daha önce olduğunu ispat yükü vardır.
- On Yıllık Süre (Mutlak Süre): Her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda ise mirasın açılması tarihinin (ölüm tarihi) üzerinden on yıl geçmekle dava hakkı düşer.
- Miras bırakan hayattayken tenkis davası açılamaz. (Bkz. Yargıtay 1. HD, E.2013/19828, K.2014/9074, T.30.04.2014).
Tenkis Def’i (Savunma Yolu): TMK m. 571/III hükmü uyarınca, tenkis talebi, def’i yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Tenkis def’i, henüz ifa edilmemiş tasarruflar için tanınan bir imkândır. Tenkis defi ileri sürüldüğünde, hakimin bu def’i dikkate alarak bir hüküm tesis etmesi gerekir. (Bkz. Yargıtay 16. HD, E.2010/2182, K. 2010/2525, T. 26.03.2010; Yargıtay 1.HD., E.2014/13925, K.2016/4529, T.14.04.2016).
Tenkis Davasının Sonuçları Ve Sabit Tenkis Oranı
Sabit Tenkis Oranı ve Hesaplama Yöntemi
Tenkis hesabında, miras bırakanın yaptığı tasarrufun tenkisi gereken miktarı belirlemek amacıyla Sabit Tenkis Oranı (STO) kullanılır.
Sabit Tenkis Oranı şu şekilde hesaplanır:
Sabit Tenkis Oranı (STO) = Saklı Payın Tamamlanması İçin Gereken Miktar (İhlal Miktarı) / Tenkise Tabi Kazandırmanın Toplam Miktarı
Örnek Hesaplama: Miras bırakanın ölümü tarihinde ihlal edilen saklı pay miktarı 1.000.000 TL, kazandırmanın miktarı ise 4.000.000 TL olsun. Bu durumda sabit tenkis oranı 1.000.000/4.000.000 = 1/4 olarak bulunur.
Bölünmez Mal Vasiyetinde Tercih Hakkı ve Değerleme
TMK m. 564 uyarınca, eğer tenkise tabi kazandırma, değerinde azalma olmaksızın sabit tenkis oranında bölünmesi mümkün olmayan bir mal ise (bölünmez mal vasiyeti), lehtar (kazandırmayı alan) iki seçimlik hakka sahiptir:
- Kazandırmanın tenkis edilecek kısmının (ihlali karşılayan payın) parasal karşılığını ödeyerek malın kendisine verilmesini istemek.
- Malın, tasarruf edilebilir kısma isabet eden değerini talep ederek malı iade etmek (vermek).
Bu seçimlik hak, yenilik doğuran bir hak olup, bölünmez malın tercih hakkı gündeme geldiğinde kullanılır.
Değerleme Zamanı: Sabit tenkis oranı miras bırakanın ölüm tarihindeki değerler üzerinden hesaplanırken, lehtarın bedeli para olarak ödemeyi seçmesi halinde, ödenmesi gereken nakit miktar, kazandırma konusu malın kararın verildiği tarihteki (karar günündeki) rayiç değerinin sabit tenkis oranıyla çarpılmasıyla bulunur.
- Karar günündeki değerin belirlenmesinde, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 11.11.1994 tarih, 1994/4 Esas ve 1994/4 Karar sayılı kararı esas alınır.
- Eğer önceki örnekteki malın değeri, kararın verildiği tarihte 6.000.000 TL olarak belirlenirse (STO 1/4), tenkis edilecek miktar 6.000.000 TL x 1/4 = 1.500.000 TL olacaktır.
Yargıtay, bu konudaki usulü kararlarında detaylandırmıştır:
- “…Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. … O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak nakdin ödetilmesine karar verilmelidir.” (Bkz. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, E: 2016/9779, K: 2019/3469, T: 29.05.2019; aynı yönde Yargıtay 1. HD, E.2014/11601, K.2015/14464, T.14/12/2015).
Geri Verme Yükümlülüğünde Lehtarın İyiniyeti
Tenkis kararı sonucunda geri verme yükümlülüğü (TMK m. 566), lehtarın iyiniyetli olup olmamasına göre değişir:
- İyiniyetli Lehtar: Sadece mirasın geçmesi anında kazandırmadan elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür.
- Kötü Niyetli Lehtar: İyiniyetli olmayan zilyedin geri verme borcuna ilişkin hükümlere göre sorumlu olur. Kötü niyetin kabulü için, kendisine yapılan kazandırmanın saklı payları ihlal ettiğini bilmesi veya hayatın olağan akışına göre bilmesi gerektiği kabul edilir.
Tenkis davası, saklı paylı mirasçıların en temel koruma mekanizması olup, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünün sınırını teşkil eder. Tasarruf nisabının doğru hesaplanması, tüm terekedeki aktif ve pasiflerin ölüm tarihindeki değerlerinin objektif kriterlerle tespiti, farazi aktiflerin (TMK m. 565’teki sağlar arası kazandırmalar ve sigorta bedelleri) terekeye eklenmesi ve net terekeden saklı paylar toplamının çıkarılmasıyla belirlenir. Bu sınırın aşılması ve saklı payların ihlali halinde, tenkiste sıra kuralına (önce ölüme bağlılar orantılı, sonra sağlar arasılar en yeniden eskiye) uyularak dava açılır.
Hukuki Destek ve Vekilin Önemi
Tenkis davası, miras hukukunun en teknik ve hesaplama gerektiren süreçlerinden biridir. Bu dava, mirasbırakanın vefatından sonra açılmakla birlikte, yasal mirasçıların saklı paylarını koruma amacı taşır ve usulde titizlik gerektirir.
- Doğru Hesaplama: Tenkis miktarının belirlenmesi, terekedeki tüm aktif ve pasiflerin, tenkise tabi kazandırmaların ve saklı pay oranlarının karmaşık bir sıraya göre hesaplanmasını gerektirir. Yanlış hesaplama, hak kaybına veya davanın reddine yol açabilir.
- Hak Düşürücü Süreler: Dava hakkı, saklı payın ihlalinin öğrenildiği tarihten itibaren bir (1) yıl ve her halde mirasın açılmasından itibaren on (10) yıl gibi kesin hak düşürücü sürelere tabidir. Sürelerin kaçırılması, telafisi mümkün olmayan kayıplara neden olur.
- Usul ve Uygulama: Tenkis davası, bozucu yenilik doğuran (inşai) niteliği nedeniyle doğru dilekçe ve delil yönetimi gerektirir. Ayrıca, Muris Muvazaası davası ile kademeli olarak açılabilme gibi teknik usul kuralları mevcuttur.
Bu kritik hukuki süreçlerin hatasız yönetilmesi, hakların zamanında ve eksiksiz kazanılması için uzman bir avukat desteği zorunludur.
Tenkis davası açma, dava açma süresini koruma, gerekli hesaplamaları yapma ve dava takibi konularında hukuki destek almak için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
Aşağıda, tenkis davasına ilişkin önemli Yargıtay kararlarının bir listesi sunulmuştur:
Karar Mercii | Esas No | Karar No | Tarih | Konu Özeti | |
Yargıtay HGK | 2010/1-360 | 2010/372 | 07.07.2010 | Tenkis davasının yenilik doğurucu (inşaî) niteliği ve geçmişe etkili olması. | |
Yargıtay İBK | 1994/4 | 1994/4 | 11.11.1994 | Bölünmez mal vasiyetinde, bedelin karar günündeki rayiç değerinin esas alınması. | |
Yargıtay HGK | 2005/2-581 | 2005/672 | 30.11.2005 | Muris muvazaasında, gizli bağışlanan paranın mirasın açıldığı tarihteki satın alma gücündeki değerinin tenkis hesabına esas alınması. | |
Yargıtay HGK | 1974/7 | 1975/1 | 13.01.1975 | Kötü niyetli üçüncü kişilere karşı tenkis davası açılabilmesi. | |
Yargıtay 1. HD | 2014/11601 | 2015/14464 | 14.12.2015 | Sabit tenkis oranında bölünmezlik durumunda tercih hakkının doğması ve karar tarihindeki değere göre hesaplama. | |
Yargıtay 1. HD | 2016/9779 | 2019/3469 | 29.05.2019 | Sabit tenkis oranı üzerinden karar tarihindeki rayice göre bedel ödetilmesi usulü. | |
Yargıtay 2. HD | 2006/5762 | 2006/17883 | 19.12.2006 | Sağlar arası tasarrufların tenkisinde, en yeni tarihliden başlanarak sıranın dikkate alınması zorunluluğu. | |
Yargıtay 16. HD | 2010/2182 | 2010/2525 | 26.03.2010 | Tenkis def’inin hak düşürücü sürelere bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği. | |
Yargıtay 3. HD | 2014/15265 | 2015/9073 | 20.05.2015 | Tenkis davasının Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmesi. | |
Yargıtay 1. HD | 2013/19828 | 2014/9074 | 30.04.2014 | Miras bırakan hayatta olduğu sürece tenkis davası açma hakkının doğmayacağı. | |
Yargıtay 1. HD | 2014/5612 | 2015/9626 | 02.07.2015 | Tenkis davalarında dilekçedeki değerin harca esas değer olduğu ve gerçek hesabın bilirkişi ile belirlenmesi. | |
Yargıtay 2. HD | 1982/7761 | 1982/8974 | 30.11.1982 | Tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemeyeceği. | |
Yargıtay 1. HD | 2014/18573 | 2014/17920 | 19.11.2014 | Saklı paylı mirasçının tek başına tenkis davası açma hakkının bulunması (zorunlu dava arkadaşlığı olmaması). | |
Yargıtay 1. HD | 2013/16310 | 2014/3528 | 19.02.2024 | Tenkis hesabı için öncelikle TMK m. 506 gereğince saklı paylı mirasçıların tam olarak tespiti gerekliliği. | |
Yargıtay 1. HD | 2014/14013 | 2016/1679 | 15.02.2016 | Tenkis hesabında davalılar arasında müşterek ve müteselsil sorumluluk kurulmasının isabetsizliği. | |
Yargıtay 2. HD | 2007/15406 | 2009/261 | 19.01.2009 | Tenkis hükmünün sadece davanın tarafları açısından hukuksal sonuç doğurması. | |
Yargıtay 2. HD | 2006/9073 | 2007/2869 | 27.02.2007 | Vasiyetnamelerin kayıtsız şartsız tenkise tabi olduğu. |